GÜL (Rose):
Gül çiçeklerinin renk bakımından da, biçim bakımından da en güzellerinde, en göz alıcılarından biridir. Gülde ağırbaşlı bir çekicilik, alçak gönüllü bir değerlilik birleşmiş denilebilir.
Kendisini herkesin sevdiğini bilir ama, gene de kendini lale, sümbül gibi dirhem dirhem satmaya kalkmaz; bol yetiştiği halde gözden düşmemiştir, en zenginin süslü bahçelerinden en fakirin teneke saksısına kadar ona her yerde rastlayabilirsiniz; hele bahçe olsun da gül bulunmasın, hemen hemen hiç rastlanmaz. "Gülsüz bahçe, kadınsız eve benzer" desek yeridir.
Gül havadar, orta güneşli yerlerde iyi yetişir. Kuzeye, batıya bakan yerleri pek sevmez, onun için, soğuk rüzgarlara karşı kapalı, sabah güneşi gören, doğuya bakan yerlere dikilmelidir. Killi-kumlu, kırmızı topraklar gülün aradığı topraktır. Eskiden hiç işlenmemiş, üzerinde hiç ağaç yetiştirilmemiş, kuvvetli, dinlenmiş topraklar gül için en uygun yerdir. Bu topraklara çok eskimiş çiftlik gübresi, özellikle beygir gübresi karıştırılırsa, güle çok iyi bir yer hazırlanmış olur. Ondan sonra toprak ara sıra azotlu, potaslı, sodyumlusuni gübrelerle de beslenmelidir.